H-2B vizesi, ABD’de geçici ve tarım dışı işlerde çalışmak isteyen...
Read MoreAv.Yasin Bilgehan Akalan
Göçmenlik Hukuku Uzmanı – Akalan Law Firm
ABD Yüksek Mahkemesi, federal hükümetin acil başvurusunu kabul etti¹. Bu başvuru, işkence görme riski taşıyan bir Güney Sudan vatandaşının sınır dışı edilmesini geçici olarak durduran karara yönelikti. Karar, sığınmacıların yargı korumalarına erişimini doğrudan etkiliyor.
Bununla birlikte, hızlandırılmış sınır dışı işlemleri üzerindeki yargı denetimi ciddi biçimde zayıflıyor. Karar, insan hakları açısından büyük endişeler yaratıyor.
Kararın odağındaki kişi, işkence riski nedeniyle sığınma başvurusu yaptı. Koruma talebini İşkenceye Karşı Sözleşme (CAT) kapsamında sundu². Massachusetts’teki bir bölge mahkemesi, sınır dışı işlemini geçici olarak durdurdu³.
Ancak hükümet bu kararı, hızlandırılmış sınır dışı sürecine müdahale olarak gördü. Konuyu doğrudan Yüksek Mahkeme’ye taşıdı⁴.
Mahkeme, federal hükümetin talebini kabul etti¹. Böylece sınır dışı işleminin önü yeniden açıldı. Karar, imzasız ve kısa bir metinle yayımlandı.
Ayrıca Yargıç Sonia Sotomayor, karara sert şekilde karşı çıktı. İncelemesiz sınır dışının hayati riskler doğuracağını vurguladı⁵.
Bu karar, sığınmacıların geçici koruma alma şansını azaltıyor. Hızlandırılmış sınır dışı süreci genellikle kapsamlı duruşmalar içermiyor. Karar, mahkemeye erişimi daha da zorlaştırıyor⁴.
Sonuç olarak, birçok kişi hızlı biçimde sınır dışı edilebilir.
Mahkeme, yürütmenin hızlı hareket etmesini önceliklendirdi. Ancak bu durum, kişiye özel yargılamaları geri plana atıyor. Özellikle işkence veya zulüm riski taşıyanlar için ciddi sorunlar doğabilir⁵.
Bununla birlikte, yargı sürecinin güvenilirliği de zedeleniyor
ABD, CAT Sözleşmesi’ne taraftır². Bu sözleşme, kişilerin işkence göreceği ülkelere geri gönderilmesini yasaklar⁶. Yüksek Mahkeme’nin kararı, bu yükümlülüklerin ihlal edilebileceğini gösteriyor.
Ayrıca karar, “geri göndermeme” ilkesine açık bir tehdit oluşturuyor.
Karar, alt mahkemelerin yürütmeyi denetleme yetkisini sınırlıyor. Yüksek Mahkeme, tedbir kararlarını daha sık kaldırmaya başladı⁷. Bu eğilim, hukuk denetimini zayıflatıyor.
Sonuç olarak, yürütmenin göç politikalarında daha fazla söz sahibi olması mümkün hale geliyor
Karar dar kapsamlı görünse de etkisi büyüktür. Yargının, yürütmeye verdiği destek dikkat çekicidir. Bu durum, temel insan haklarının korunmasını zorlaştırır.
DHS v. D.V.D. kararı, sığınmacıların konumunu daha da kırılgan hale getiriyor. Bununla birlikte, göç hukukunda adil yargılama güvencelerinin yeniden ele alınması gerekiyor.
Bu karar, Yüksek Mahkeme’nin hükümetin talebini kabul ederek bir alt mahkemenin verdiği sınır dışı etmeyi durdurma kararını kaldırdığı anlamına geliyor. Yani hükümet, kişinin sınır dışı işlemini derhal uygulayabilir.
Kararın ardından, eğer İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) sınır dışı işlemini başlatırsa, başvurucunun Amerika’dan çıkarılması mümkün. Ancak, avukatları yeni hukuki yollar arayabilir (örneğin başka bir başvuru ya da uluslararası mekanizmalar).
Karar, özellikle hızlandırılmış sınır dışı sürecindeki (expedited removal) sığınmacıların federal mahkemelerden geçici koruma (injunction) alma olasılığını azaltabilir. Bu, daha az yargı denetimi ve daha hızlı sınır dışı anlamına gelebilir.
Kongre, yasal düzenlemeler yaparak yargı denetimini güçlendirebilir veya sınır dışı süreçlerini daha adil hale getirebilir. Ayrıca federal mahkemeler benzer davalarda farklı sonuçlara ulaşabilir, bu da yeni içtihatlar yaratabilir.
H-2B vizesi, ABD’de geçici ve tarım dışı işlerde çalışmak isteyen...
Read MoreYüksek Mahkeme, işkence riski altındaki bir sığınmacının sınır dışı edilmesini...
Read MoreO-1 vizesi, sanat, bilim veya spor gibi alanlarda olağanüstü yetenek...
Read MoreABD’ye iltica etmek isteyen kişiler için süreç, başvurudan karar aşamasına...
Read MoreAkalan Law Firm, PLLC
All Rights Reserved © 2024